Noel Bayramı, Advent Sevinç Mumu ve Hediyeleşme Geleneği | Noel Film Önerisi

Episode 8 December 13, 2024 00:30:00
Noel Bayramı, Advent Sevinç Mumu ve Hediyeleşme Geleneği | Noel Film Önerisi
Özgürce - Türk Hristiyanlar Anlatıyor
Noel Bayramı, Advent Sevinç Mumu ve Hediyeleşme Geleneği | Noel Film Önerisi

Dec 13 2024 | 00:30:00

/

Show Notes

Noel Bayramı, Advent Sevinç Mumu ve Hediyeleşme Geleneği | Noel Film Önerisi

Üçüncü Advent mumu, Noel’in yüreğimize getirdiği gerçek sevincin sembolüdür. Bu sevinç, sadece geçici mutluluklardan değil, Tanrı'nın dünyaya gelişinden doğan derin ve sonsuz mutluluktan kaynaklanır. Meleklerin çobanlara verdiği şu müjdeyi hatırlayın: "Size, bütün halk için büyük sevinç kaynağı olacak bir haber müjdeliyorum. Bugün Davut’un şehrinde sizin için bir Kurtarıcı doğdu. O Mesih Rab’dir." (Luka 2:10-11) Noel’in gerçek anlamı, Tanrı’nın sevgisinin bir insan suretinde dünyaya gelişiyle şekillenir. İsa Mesih’in doğumu, karanlığı aydınlatan bir ışık ve umutsuzluğu gideren bir kurtuluş kaynağıdır. Bu büyük sevincin kaynağı, yalnızca hediyelerden veya süslerden değil, kalplerimizde taşıdığımız ilahi sevgiden gelir. Bu videoda, Noel’in derin anlamını yüreğimizde nasıl canlandırabileceğimizi ve başkalarıyla nasıl paylaşabileceğimizi konuşuyoruz. Sevincimizin kaynağı olan İsa Mesih’in doğumunu kutlarken, çevremize de bu sevincin ışığını taşımanın önemini keşfedeceğiz. Ayrıca, izlemek için mükemmel bir Noel filmi önerisi de sizi bekliyor! Noel sevincinizi başkalarıyla paylaşmayı unutmayın. Yüreğinizdeki sevgi ve ışık hep parlasın! ✨ 

View Full Transcript

Episode Transcript

[00:00:00] Speaker A: Arkadaşlar merhaba, Özgürce'ye hoş geldiniz. Bugün tekrardan Özgür Uludağ kardeşimle birlikteyim. Bugün 3. Mum hakkında konuşacağız. Sevinç Mumu. Gelin birlikte konuşalım, üzerine düşünelim ve aynı zamanda biraz da tarihsel ve kültürel anlamına bakalım. Selamun aleyküm. [00:00:19] Speaker B: Aleyküm selam adaş. Hoş geldin. [00:00:21] Speaker A: Hoş bulduk. Hoş bulduk. Evet dediğim üzere üçüncü muma gelmiş sayılırız. Yarın Sevinç Mumu'nu yarın kiliselerimizde yakacağız. Biraz bahseder misin bu neden Sevinç Mumu? [00:00:35] Speaker B: Geçen hafta konuştuğumuz konuyla biraz daha uyumluydu. Çobanlardan bahsettik ama başka konularda var kesinlikle. Ama üçüncü pazar evet Sevinç Mumu olarak Mum yaktığımız bir pazar ve burada sevinci simgeleyen bir mum yakacağız biz yarın kiliselerimizde. Ve bu mum aslında geleneksel olarak diğer mumlardan farklı olur. Yani farklı derken mesela renk olarak her kilise belki yapmaz onu ama bütün mumlar morken üçüncü mum sevinç mumu pembedir. Hatta işte sevinç pazarı çoban mumu diye de söylenir. Anlamlı kılar o mumu biraz daha özel kılar ayırır. Advent'in bu üçüncü pazar mumu aynı zamanda çobanlar gibi sevindiğimiz için sevinç mumu da diyoruz. Neden? Çünkü onlar bir haber aldılar meleklerden. Luka 2. bölümde İsa'nın doğuş öyküsünü okurken Orada ne diyor? Geceyi kırlarda nöbet tutarak geçiren çobanlar vardı. Ve Rab'in bir meleği onlara göründü. Rab'in görkemi çevrelerini aydınlattı. Büyük bir korkuya kapıldılar. Sonuçta karanlık, gece kırdasın, büyük bir ışık, büyük bir ordu gibi birileri geliyor. Ve melek korkmayın diyor. Orada önemli, onlara söylenen şey çoban mumu ve sevinç mumu neden diyoruz? Çünkü melek onlara diyor ki size bütün halkı çok sevindirecek bir haber müjde diyorum. Bu nedir? Bugün size Davut'un kentinde bir kurtarıcı doğdu. Bu Rab olan Mesih'tir. İşte size bir işaret kunduğa sarılmış ve yemlikte yatan bir melek ya bebek bulacaksınız. Daha sonra tabii ki anlatılan öyküde Tanrı'yı öven melekler birdenbire büyük ordular gibi artık onlara görünüyor ve Tanrı'yı övüyor. En yücelerde Tanrı'yı yücelik olsun, hoşnut kaldığı kullarına esenlik olsun. Ve bu olay gerçekleştikten sonra tabi ki hem korku var, hem heyecan var, hem sevinç var. Ama heyecanla gelin Beytli Hem'e gidelim bu olayı görelim diyorlar. Ve gidiyorlar. Ve Luka 2. bölümde diyor ki orada Meryem ile Yusuf'u ve yemlikte yatan bebeği buldular aceleyle gidip. Gördükleri manzara buydu. Ve bunu duyduklarında çobanlar Tanrı'yı yüceltip överek geri döndüler. Övgü pazarı. Çoban muğ, sevinç muğdur aslında bu pazar. Biz de böyle bir haber alıyoruz İsa'nın gelişiyle. Bizi sevindiren bir haber. [00:03:23] Speaker A: Evet, ilkinde umut mumuydu. Sonra esenlik mumuna, barış, huzur mumuna baktık. Ve şimdi de sevinç. Umudumuz, esenlimiz sağlandı. Ve elbette bu artık bir müjdeye dönüşüyor. Bu verilen haber sadece bizim ihtiyacımız olanı karşılamanın üstünde, olması gerekenin bir nevi sağlandığı, vaat edilenin gönderildiği bir müjde bizlere veriliyor. Ve sevinç... Mutlulukla çok karıştırılan bir kelime. Sevinciniz tam olsun diye geldim. Sevinciniz tam olsun diye. Bir pekiştirmeden bahsediyor İsa abisi devamlı. Mutlulukla neden bu kadar karıştırılır bu sevinç kelimesi? [00:04:03] Speaker B: Ya çok yakın bence. Mutlu olmakla sevinç duymak. Neredeyse aynı şey ama Tanrı'nın bize vermek istediği sevinç. İşte bu sanki mutluluk o zaman yanında geçici kalan bir şey olmaya başlıyor. Çünkü mutluluk nedir? Birçok şey bize mutluluk verebilir. Yani içtiğin bir salep, sıcak çikolata... İşte bu ara yaygın Dubai çikolatası. Dubai çikolatası. Kahve benim için çok mutluluk vericidir. Hediye almak güzeldir, severiz. Ama sevinç başka bir şey. Özellikle bu üçüncü mumundan bahsediyoruz ya, umut, esenlik ve sevinç. O umuttan, o esenlikten doğan bir sevinç var burada. Çobanların sevinci öyle geçici bir mutluluk, basit bir habere verilen tepki değil. Yüreğimizin sevincidir bu. Yüreğimiz de umudunu, esenliğini bulduğu için aslında seviniyor. Bu bağlamda hani sevinç mi mi ya da sevinç dediğimiz kelime bizim için Tanrı'dan gelen daha kalıcı bir şeydir. [00:05:16] Speaker A: Umut mesela şey gelir aklıma çok uzun yıllar beklediğin biri ya da uzun bir zaman beklediğin biri döndüğünde o heyecan, o istek, o arzular bazı günlerde yalnız hissetmişsindir ama o kişi geldiğinde büyük bir sevinç duyarsın. Ve o kişiyle olan ilişkin devam ettiği sürece o sevincin belki bir anlamda devam ettiğini düşünebiliriz ama... ...işte bu umut var, bir beklentiler var. Sonunda bu beklentiler karşılanıyor. Ve sevinç duy değil de zaten otomatik olarak. Çünkü o beklentilerin, o var olan isteğin, arzunun ya da tatmin olma isteğinin... ...karşılandığını görüyoruz ilk defa. Ve... dediğimiz gibi çobanlara geliyor bu mesaj ve onlara verilen bir esenlik müjdesi var. Onun sonucu olarak da bir sevinç duyuluyor. Ve bu mutluluk dediğin gibi geçici, sevinç biraz daha günlük anlara, olaylara bağlı olmayan bir şeymiş gibi geliyor. Mutluluk dediğin gibi, o mutluluğumuzu her an kaybedebiliriz. Bir telefon, çok mutluyumdur bir salep içerken. Ama bir telefon gelir, mutluluk kalmaz, o salemin tadı kaçar. [00:06:23] Speaker B: Yani yine diyorum bence aynı anlamda çıkabilir ama hani bizim baktığımız bağlamda sevin çok daha farklı çünkü dünyasal bir haberle ilgili değil bu. Yani dediğin gibi tabii ki üzülebiliriz. [00:06:37] Speaker A: Kesinlikle. [00:06:38] Speaker B: Sıkıntı yaşayabiliriz. Zorluk yaşayabiliriz ama İncil her zaman sevinin diyor. Sevinci vurguluyor. Neden? Çünkü diyor kurtuluş günü yakındır. Mesih yakında gelecek. [00:06:51] Speaker A: Sevincimiz o zaman benim güzlük yaşadıklarımla bağlı olmayan bir sevinç. Çobanlar hala çobandı sonrasında. Hala halk arasında küçük görünen bir gruptu. Fakat sevinçleri vardı artık. Böyle bir şey. [00:07:07] Speaker B: Çünkü beklenen Mesih geldi ve bugün de aynı kişiyi bekliyoruz. Mesih'in ikinci gelişini bekliyoruz. Tabi ki bu Advent aynı zamanda bize ikinci gelişini de hazırlamak için güzel bir dönemdir. Çünkü onlar bu umutla, bu esenlik özlemiyle ve bu sevinceyi duydukları hasretle beklediler aslında. Herhalde aynı zamanda biz de yaşıyoruz ikinci gelişi beklerken. [00:07:33] Speaker A: Kesinlikle, kesinlikle. O zaman biraz ayetlere bakalım. Ben Yeşe 35 ve 61'den okumak istiyorum. Şöyle diyor, 35, 5 ve 6'da. Sonunda da şöyle bitiriyor. Rabbin kurtardıkları dönecek. Sevinçle haykırarak Siyon'a varacaklar. Yüzlerinde sonsuz sevinç olacak. Onların olacak coşku ve sevinç, üzüntü ve inilti kaçacak. [00:08:12] Speaker B: Bol bol sevinçten bahsediyor değil mi? [00:08:14] Speaker A: Evet, şu an dediğin gibi sevinebiliriz ama üzüntü de birlikte olabilir. Hala bir Tanrı'dan gelen bir sevinç var, vaatleri var, gerçekleşen vaatleri var. Fakat burada o son dediği, onların olacak coşku ve sevinç, üzüntü ve inilti kaçacak. Bize verilen Tanrı bizi yarattığına göre biz de O'nun gibi son bulmayacak bir ruhları olan varlıklarız. Biz O'ndan geliriz. Ve Tanrı'nın bize vaati coşku ve sevinç. Zamanı geldiğinde O'na güvenenler, O'na umut bağlayanlar, üzüntü ve inilti kaçacak onlardan. Bu da bizler için neye umut bağlıyoruz? Tanrı'ya umut bağlıyoruz. Çünkü sonunda olacak olan bu. [00:09:03] Speaker B: İşte yine gelişle ilgili bu okuduğum bölümün ilk başında da çöl ve kurak toprak sevinecek diyor mesela. Yani her yanı çiçeklenip sevinçle coşacak, sevincini haykıracak diyor. Ve birçok şey insanlar Rabbin yüceliğini, Tanrımızın gölgemini görecek. O yüzden aslında çok büyük sevindirici bir haber paylaşıyor burada. Ve insanlar Rabbin Yahve'nin kendisini Musa'ya ben benim diye tanıtan Yaratan'ın, Tanrı'nın görkeminin uluslararası tarafından görüleceğini söylüyor. Aynı şey Yeşaya'da, Mika'da geçiyor. Yani karanlıkta yürüyen halk büyük bir ışık görecek. Bu yüzden aslında sanki burada 3. 4. ayet 35. bölümde Yeşaya'da Bir haykırış, bir sevinç çığlığı var. Gevşek elleri güçlendirin, pekiştirin çözülen dizleri. Yüreği kaygılı olanlara güçlü olun, korkmayın deyin. Neden? İşte Tanrınız geliyor. Tanrınız geliyor. Ölç almaya, karşılık vermeye, sizi kurtarmaya geliyor. Adaletsizlikleri sonlandırmaya geliyor. Yani umutsuzluğu ortadan kaldırmaya geliyor. Barışı getirmeye geliyor ve sonsuz bir sevinç vermeye geliyor aslında. [00:10:30] Speaker A: Ya hep Hristiyan, Müslüman ne dinden olduğu önemli değil. Dine inanmayanlar da dahil buna. Bu bahsettiğin her şeyi aslında hepimiz arzuluyoruz. Bir adaletin gelmesini istiyoruz. Haksızlığın son bulmasını istiyoruz. Yeni Antlaşma'da da yüreğimize yazılı olduğu söyler Kutsal Kitap'ın öğretilerinin. Evet hem öğretileri yüreğimize yazılıdır hem de hakikat bir anlamda hepimizin içindedir. Burada gördüğümüz gibi hepimiz adaleti arzuluyoruz. Bunun peşinde farklı yöntemlerle ilerliyoruz. Fakat Kutsal Kitap'ta dediğini görüyoruz. Yani Tanrı gelip onu sağlayacak olan gerçek kalıcı adaleti sağlayacak olan sadece ve sadece Tanrı'nın kendisidir. Ve Tanrımız geliyor. Senin okumak istediğin, paylaşmak istediğin ayetler var mı? [00:11:22] Speaker B: 3. Mum için aslında Yuhanna 1. bölümden okursak güzel olur. Yuhanna 1'de 6-8 ayetleri şöyle söylüyor. Tanrı'nın gönderdiği Yahya adlı bir adam ortaya çıktı. Tanıklık amacıyla. Işığa tanıklık etsin ve herkes onun aracılığıyla iman etsin diye geldi. Kendisi ışık değildi ama ışığa tanıklık etmeye geldi diyor. Ve 18 zincir ayette Tanrı'yı hiçbir zaman hiç kimse görmedi diyor. Ama babanın bağrında bulunan ve Tanrı olan biricik oğul onu tanıttı diyor. Yani bu öğretiş aslında baktığımızda o dönem Yahya hani az önce dediğimiz aslında Yeşe'yi 35'ten okuduğumuz ayetle bağlantılı. çölde bir yol hazırlayan, çölde haykıran Rabbin yolunu hazırlayın diyen, geçeceği patikaları düzleyen bir kişidir. Ve insanları onun gelişine hazırlıyor, tövbeye hazırlıyor. Onun gibi Advent bizim Yahya'mızdır aslında. Yani bizi onun gelişine yönlendiriyor. Yahya bu mesajları vererek yaptı. Bugün Advent dönemi sanki bir Yahya peygamber gibi bizi ona, gözümüzü ona çeviriyor. Çünkü Yahya'nın amacı oydu. O büyümesi belli, ben size küçülmeliyim diyordu. [00:13:00] Speaker A: Kesinlikle. [00:13:01] Speaker B: Onun çareplerinin bağını çıkarmaya layık değilim diyordu. [00:13:04] Speaker A: Doğru, doğru. [00:13:05] Speaker B: Aynı şey kesinlikle Advent biz kalkıp hani baş tacı baş üstünde yapmıyoruz kesinlikle. Ama değerlidir diyoruz çünkü bizim yüreğimizi o gelişe hazırlıyor. Tıpkı aslında kelamda Yahya'nın insanların yüreğini hazırladığı gibi. [00:13:23] Speaker A: Değerli bir araç. İsa Mesih de ilk sinagogda paylaşmaya başladığında hani bahsediyoruz İsa bunun için geldi derken ilk sinagogdaki paylaşımında da direkt Yeşil 61'den alıntı yapıyor. Bildiğiniz üzere şöyle diyor Egemen Rabbinin ruhu üzerimdedir. Çünkü o beni yoksullara müjde iletmek için mes etti. Yüreği ezik olanların yaralarını sarmak için, tutsaklara serbest bırakacaklarını, zindanlarda bulunanlara kurtulacaklarını, Rabbin lütuf yılını, Tanrımızın ölç alacağı günü ilan etmek, yaz tutanların hepsini avutmak, Siyon'da yaz tutanlara yardım sağlamak, kül yerine çelenk, yaz yerine sevinç yağı, çaresizlik ruhu yerine onlara övgüsünü vermek için Rab beni gönderdi. Neden geldi? İşte bunun için geldi. Neden geldi? O yaz tutanları avutmak için geldi. Yani İsa Mesih sarayda doğmadı. İsa Mesih kraliyet ailesi için doğmadı. Zenginler varlıklı insanlar için ya da kendilerini varlıklı gören insanlar için doğmadı. İsa Mesih ihtiyacı olanları kurtarmak için. Çünkü neden geldiysem eski kurtarmak için geldi de, kurtuluşun en önemli ilk noktası, kurtulacak kişinin kurtuluşa ihtiyacı olduğunu kabullenmesi de çok önemli. Burada gördüğümüz her kişi hemen böyle şey değil, hapishanelere girip kapılarını açacak anlamda değil. Bir, belki ülkemizde, dünya için geçerli de, dünya için derken sanki böyle dikkat dağıtmak istemiyorum. Ülkemize özellikle bu depresyon ve Umutsuzluk, senin bahsettiğin bir tutsaklık var. Tutsak hissediyoruz. O tutsaklıklarını fark eden, zayıflıklarını fark eden herkesi özgür bırakmaya, iyileştirmeye geldiğini iddia ediyor İhsan Lisi. Bunu söylüyor, ilan ediyor. Ve bizim de hem kendimiz için hem de etrafımızdaki insanlar için mesajımız bu. İsa Mesih. Gelin Hristiyanoğlun değil mesaj. Gelin bir takım değiştirir gibi oradan buraya geçin, bizim tarafa geçin değil. İhtiyacı olanın ihtiyacını karşılanmasını istiyoruz. Hastalığın varsa ondan iyileşmeni istiyoruz. Özgür değilsen özgür olmanı istiyoruz. [00:15:43] Speaker B: İşte yani tam olarak bunları arıyorsanız verdiğin iddiadan birisi var. Gelin, görün. [00:15:51] Speaker A: Ve insanlar tartışmak istediğinde de Bazen bir yerde tıkanıp kalıyor. Yani argümanlar bile günün sonunda soluyor kendi başına. Çünkü ihtiyacımız o değil. İhtiyacımız sadece kavga etmek, sen haklısın, ben haklısın değil. Hepimizin ihtiyacı Tanrı'nın kendisi. Tanrı yoksa dünyanın en güzel argümanını Papa bile yapsa yetmiyor. Önemli olan Tanrı'yı tanımak. Burada da İsa Mesih o kişi olduğunu iddia ediyor. [00:16:20] Speaker B: Öyle. Okuduğun ayetleri tapınakta okuyup, dinlediğiniz bu söz bugün yerine gelmiştir diyor. Büyük bir şok etkisi. [00:16:30] Speaker A: Evet taşlanıyorsunuz hemen sonrasında. Az kalsın. [00:16:33] Speaker B: Çünkü biliyorlar. Yani onu da söylemek lazım izleyenlere. Orada okunan ayetlerde bunu yapan kişi yaratanın kendisi. [00:16:45] Speaker A: Evet, evet. [00:16:46] Speaker B: Ve İsa gelip direkt aslında şunu hani hep bir klişeleşmiş bir söz var ya İncil'de kardeşim gösterin İsa nerede ben tanrıyım bana tapının demiştir. [00:16:56] Speaker A: Doğru. [00:16:56] Speaker B: Bizzat İsa bu ayette kendini tanrı olduğunu ilan ediyor. [00:17:00] Speaker A: Çünkü verdikleri tepkiden almıyorsun. [00:17:02] Speaker B: İşte. Zaten çağırmaya gelme sebebi neydi? İnsan olduğun halde Tanrı olduğunu öne sürüyorsun dedi Yahudiler. Ne dedi? Redd mi etti bunu? Hayır. İddiaları neye dayanıyordu? Tam olarak Mesih'in yaptıklarına. [00:17:18] Speaker A: Evet. Yaptıklarına, söylediklerine. [00:17:21] Speaker B: Gelen Tanrı'nın kendisidir. Zaten mesajı inanılmaz kılan, bu kadar güçlü kılan şey bu. Tanrı'nın kendisi tarihin bir noktasında beden alıp aramızda yaşadı. İşte bu sevindirici haberdir. Bu mücdedir. [00:17:37] Speaker A: Kesinlikle, kesinlikle. Çünkü dinlere baktığımızda gerçekten benzerlik var aralarında. Dini öğretiler kenara koyuyorum. Oluşumlarına baktığımızda, hirerjilerine baktığımızda, kurdukları güç kavgalarına baktığımızda... Hepsi birbirleriyle alakalı. Çok benzerler birbirlerine. Bu anlamda hak veriyorum. Fakat işte orada İsa Mesih'in mesajı bazen gümbürtüye gidebiliyor. Orada böyle kaynıyor arada. Fakat İsa Mesih'in mesajı gelin arkadaşlar bir dün vurdum değil. Kendimi feda etmeye geldim. İhtiyacı olanlar için. İhtiyacın var mı? Aslında daveti bu devamlı. Din liderlerine de yapıyor bunu. Havarilerine de yapıyor. Hepsine eşit bir şekilde böyle davranıyor. [00:18:21] Speaker B: Kesinlikle. Başka bir kral işte. [00:18:25] Speaker A: Evet bu anlamda gerçekten sevinç bombunu Kutluyoruz, yakıyoruz birlikte. Yarın yakacağız kiliselerimizde ve kutlanacak bir haber, müjde. Evet, sevinçten bahsetmişken, bu mutluluğa değinmişken... ...Noel zamanının vazgeçilmezi, Noel ağacı altına koyduğumuz hediyeler. [00:18:44] Speaker B: Bizi ne sevindirir? Hediyeyi sevindirir. [00:18:46] Speaker A: Özellikle ahmak sevindirir. Bu hediyeler nereden geliyor? Neden hediyeler veriyoruz? Elbette Noel Baba'nın yaptıkları var. Ondan bahsettik daha önce de. Biz neye veriyoruz? Hediye veriyoruz birbirimize. [00:19:01] Speaker B: Yani dediğim gibi Noel Baba'dan belki bazı şeyler konuşmuştuk ama Kutsal Kitap'a baktığımızda o ilk programda ne dedik? Yani neden bir bebek oldu zayıf bir varlık? Neden bir sarayda değil de bir ahırda doğdu? Ondan sonra ne dedik? Yani hadi sarayda doğmadı ama bu haber kimlere verilmeli? Sonra dedik ki çobanlara, önemli bir yöneticiye değil. Burada da ilginç bir şey var. Aslında bu hediyelerin ortaya çıkmasının biraz kökeni dayana. İsa'ya sunulan hediyelerden dolayı. İsa'ya doğuş zamanı bazı hediyeler sunuldu. Kutsal kitap bize onu söylüyor. Matta 2. bölümde özellikle. Onu belki açarsak daha iyi olur. [00:19:53] Speaker A: Kesinlikle. [00:19:55] Speaker B: Orada daha önce de bahsettiğimiz üzere yıldız bilimciler tartışması belki farklı zamanlarda konuşulur ve üstüne çünkü program bile yapılır aslında. Şundan dolayı hani bunlar kimdi? Astrolog muydu? [00:20:10] Speaker A: Nereden geldiler? [00:20:11] Speaker B: Yıldızların hareketlerinden neyi tespit ediyorlardı? Çok ilginç gerçekten. Ama yani bir yıldızı takip ederek, çünkü onun yıldızını gördük diyen bir grup insan var. Orada her ne kadar geleneksel olarak 3 kişi diye düşünsek de 3 hediyeden bahsedilir çünkü. Emin değiliz ondan. Yani öyle olduğunu varsayarsak 3 kişi... Aslında İsa doğduğunda onu aramaya çıkıyorlar. O yıldızı takip ediyorlar. Ve Kral Herodes devrinde bekle hem de doğacağını anladıktan sonra yolculuk yapıp oraya gidiyorlar. Ve orada Yahudilerin kralı olarak doğacak çocuğu arıyorlar. Ve onun yıldızını gördük, ona tapınmaya geldik diyorlar. İlginç bir şekilde. Nereden geldi bu? Çünkü keşfettikleri mesaj sadece bir yıldız mesajı değildi. Eski ahitte gelecek olan kişinin yaratan Rab olduğunu kavradılar. Tapınmaya geldik demelerinin nedeni budur. [00:21:12] Speaker A: Doğru. [00:21:12] Speaker B: Herodes duyunca hem kral hem halk, Kutsal Kitap diyor ki tedirgin oldular. Neden? Çünkü krallık gidecek derdine düştü. [00:21:23] Speaker A: Doğru. [00:21:24] Speaker B: Ve o zaman onlar yola çıkıp devam edip Yıldızı gördüklerinde, yıldız durduğunda, o yemliğe gittiklerinde ne yapıyorlar? İsa'ya hediyeler sunuyorlar. Orada yere kapanıyorlar, hazinelerini açıp ona armağan olarak altın, günlük ve mür sunuyorlar. Aslında krallara sunulan bir hediye. Çok önemli şahıslara sunulan hediyeler bunlar. Çok değerli kokular, mücevherler olduğu söylenir. Öyle rastgele sıradan kişilere verilecek şeyler değil. Hediyenin tarihi biraz oradan geliyor. Biz de hediyeleşiyoruz. Ama en büyük hediye nedir? İsa'nın bize karşılıksız bir kurtarış, bir lütuf göstermesi, bize hayatını armağan etmesi. Aslında bize hediyelerin en büyüğü olan lütuf dediğimiz şey karşılıksız günahlardan bizi bağışlaması aslında. [00:22:28] Speaker A: Evet, evet. Burada sen dediğin o Meryem'i ve bebeği görünce, İsa'yı görünce tapınıyorlar. Bir önceki konuda değindiğin o, nerede İsa Mesih? Ben Tanrıyım tapını. Tapınılan sadece Tanrı'dır. Melekler reddeder eski anlaşmaları tekrar ve tekrar. [00:22:45] Speaker B: Peygamberler de aynı şekilde. [00:22:47] Speaker A: Aynı şekilde. Hak etmediklerini söylerler. Ama onu geçecek olursak eski anlaşmadan şey geliyor hep aklıma bunu görünce. Kral Hirodes bu haberi duyuyor. Çaktı bana, siz gidin görün kralı sonra gelip bana söyleyin diyor ya. [00:22:59] Speaker B: Biz de gelip tapınalım. [00:23:01] Speaker A: Biz de gelip tapınalım, biz de yapmamız gerekeni yapalım. Elbette onun planı öğrendikten sonra yok etmek. [00:23:07] Speaker B: Kesinlikle. [00:23:08] Speaker A: O bebeği. Sonra yaptıklarını da görüyoruz zaten. [00:23:10] Speaker B: Ölümden geçiriyor orada birçok kişi. [00:23:12] Speaker A: Birçok bebeği, iki yaşı altı olan yanlış hatırlamıyorsam o bebekleri öldürtüyor. Bu bana biraz şeyi anlatıyor, hatırlatıyor eski anlaşmada Saul ve Davud'un olayını. Saul öğrendiğinde bak bir kral var. Tanrı'nın yaptığı bir işi duyuyor. Tanrı onu mesh etti diyor. Yüreğine yakın biri. Davut olarak anlatıyor. Sal bunu kabul etmek yerine düşüyor peşine. Kıskançlıktan Davut'u öldürmek istiyor. Ve aynı şekilde burada da elbette Tanrı'nın işi olduğunu da durdurmak mümkün değil. [00:23:44] Speaker B: Kesinlikle. [00:23:45] Speaker A: Tanrı bu bilgi adamlarının düşlerine girerek onları gitmemelerini söylüyor. Ve onlar o yoldan çıkıp geri dönmüyorlar saraya, haber vermiyorlar. Sonra gördükleri bir düşte işte Herodes'in yanına dönmek yerine farklı bir yoldan memleketlerine geri dönüyorlar. Mısır'a kaçıyorlar. Ama dediğin üzere burada hediyeler verilmeye başlıyor. Biz de bunun devamını birbirimize yapıyoruz fakat bugünü anarak. Aslında bir anma bir anlamda bizim hediyelerimiz. [00:24:13] Speaker B: Yani hediye alırken, verirken şunu hatırlayalım. İsa bizim için karşılıksız bir şekilde canını verdi. Hediyelerin en güzelini verdi. Ve o yüzden biz de birbirimize hediye vererek aslında İsa'nın hem gelip hayatını vermesini sonuçta İsa'nın kurbanı çarmıhta değil doğuşta başladı. [00:24:36] Speaker A: Evet. Evet, evet, evet. [00:24:37] Speaker B: Ve o yüzden... Hem de karşılıksız aldığımız lütfun hediyelerini aslında birbirimize hatırlatıyoruz hediyelişerek. O yüzden bana hediye alırsan... [00:24:56] Speaker A: Evet, gerçekten bizler için çok önemli bir zaman. Ülkemizde de mesela bazı insanlar hep bunu yapıyoruz. Burada da birinde umuttu, umutsuzlar için. İkincisinde esenlikti, esenliğe sahip olmayanlar için. Ve burada da sevinç, bu herkes için bir müjde. Bu 2000 yıl önce olan bir olay değil sadece. Bu şu anda Devam eden, Tanrı'nın herkese, yaşayan herkese sunduğu bir armağan, bir hediye. Her şeye gemen Tanrı bizlere hala bu armağanını sunuyor. Rabbine şükürler olsun gerçekten. [00:25:30] Speaker B: Gelin, görün Rabbin yaptıklarını diyor. Biz de aynı şekilde söylüyoruz. [00:25:36] Speaker A: Amin amin. Evet, şimdi ismini söylemekte zorlandığımız fakat bence herkesin izlemesi gereken bir filmden de bahsetmek istiyorum. Bununla ne alaka diyebiliriz. Hazır Noel zamanındayız. Noel filmi aslında Birinci Dünya Savaşı'ndan kalma. Joyous Noel İngilizce'de ama Fransız yapımı bir film. Söyleyemeyeceğim. [00:25:59] Speaker B: Ben Joy Noel diye geçip gidiyorum ama... Christian Carion mu? Öyle birisi yapmış yönetmenliğini. [00:26:05] Speaker A: Birçok defa izledim. Eskiden birçok kardeşimiz bilmeyebilir ama bir DVD'si var evde hala. [00:26:12] Speaker B: Aslında bu film internette paylaşıldı daha önce. Bir o kısmı. karşılıklı bir şeyler içtikleri işte nasıl tekrar savaşacağız dedikleri evet çok güzel o kısımlar özellikle parlayaşılıyor yani evet evet evet çoğu. [00:26:30] Speaker A: Insan bunu hatırlıyor bu bölümünü fakat bilmeyenler için söyleyelim yani bu filmin içinde Fransızlar, İskoçlar ve bir grup daha Almanlar karşı da Fransız, İskoç ve bir grup daha vardı diye hatırlıyorum belki sadece bu üç gruptu bunlar savaşırken 24 Aralık'ta. [00:26:49] Speaker B: Almanların bu. [00:26:51] Speaker A: Boylardan biraz daha büyük noel ağacı dikiyorlar hendek yerine. Bunu da asıyorlar, yukarıya koyuyorlar ışıklı güzel bir şekilde ve onlar holy night, o kutsal gece ilahisini söylemeye başlıyor Almanca. Fransızlar ve İskoçlar da kendi dillerinde yanıtlıyor. O hendekler o kadar yakın ki birbirlerine, birbirinden duyuyorlar. Ertesi sabah olduğunda diyorlar ki bu Noel sabahı, Noel sabahı da birbirimizi öldürmeyelim. Bunlar buluşup futbol oynamaya başlıyorlar, futbol oynuyorlar. Ailelerinin fotoğraflarını gösteriyor. Birlikte içeceklerini paylaşıyorlar, şaraplarını paylaşıyorlar, çikolatalarını paylaşıyorlar. Her neyse, 25'i bittikten sonra geri dönüyorlar hendeklerinde. [00:27:31] Speaker B: Ne yapacağız? [00:27:32] Speaker A: Bombalama haberi geliyor. Diyorlar ki mesela Alman tarafına geliyor. Diyorlar ki karşı tarafı bombalayacağız Fransız ve İskoçları. Hazırlanın. Saldırmayın. Onlar haber gönderiyor. Gelin diyor bizim tarafa. Bizimkiler sizi bombalayacak. Oraya geçiyorlar. Bu sefer aynısını Fransızlar bu sefer tepki vermek zorunda. Fransızlar bombalayacak. Fransızlar gidip diyor ki gelin bizim tarafa. Elbette generaller görüyor. Hiçbir ilerleme yok bu bölümde. Fakat filmde anlatılmayan çok az değiniyorlar. Bu birçok yerde oluyor. Sınırın, hududun. Ve savaş duruyor resmen. Karşı tarafı tanıdıkları için öldürmek istemiyorlar. Almanya'da savaş anları Fransa'ya gönderiyor. Fransa'daki de Almanya'ya getiriyorlar ki karşıdakini tanımasınlar. Ve savaş devam etsin bir nevi. Çok üzücü bir film fakat aynı zamanda bu Noel'in gücünü, mesajını çok güzel anlatıyor. [00:28:25] Speaker B: Ben o sahneyi izlediğimde çok duygulandım, inanılmaz duygulandım o gece. Hem büyük bir sevinç hem birlikte paylaşıp aynı zamanda peki sabah ne yapacağız sorusu. Onlar gerçekten beni çok etkilemişti o sahnelerde. [00:28:42] Speaker A: Etkilenmeyecek gibi değil. [00:28:45] Speaker B: Gerçek olması da onu gösteriyor. İsa her savaşı durdurabilecek güçtedir. İsa'nın adı anıldığında kutsal yazılar diyor ya yerde ve gökte her şey diz çöküp onun Rab ve kurtarıcı olduğunu söyler, ilan eder. Baba Tanrı'nın adı yücelsin diye bunu yaptı. Ve bizim de tek ihtiyacımız, bu filmde güzel bir örnek bence, O'na yaklaşmak, O'nda birleşmek, O'nun isminin altına sığınmak, bir nevi O'nun sancağının altına sığınmak. O çünkü bizim sancağımızdır, bizim zaferimizdir. [00:29:25] Speaker A: Evet, amin amin. Evet Özgür kardeşim, bir bölümün daha sonuna geldik. Üçüncü mumumuz. Sevinç mumunu da yarın kiliselerimizde yakacağız Rab dilerse. Ağzına sağlık. Güzel bir sohbet oldu. Filmden bahsettik, hediyelerden bahsettik. Sana bir salep borcum var. Ya da belki bir hediyem. Bakacağız. [00:29:45] Speaker B: Söz verdi. [00:29:48] Speaker A: Kayıtlarda geçiyor. Rab iyidir. Rabbin sözüne yücelik olsun. Güzel bir sohbet oldu. Tekrardan teşekkürler. E sen kalın kardeşler. Bir sonraki videomuzda görüşmek üzere. [00:29:59] Speaker B: Görüşmek üzere.

Other Episodes

Episode 18

February 22, 2025 00:52:36
Episode Cover

Sizden Gelen Yorumlar - Berberi Korsanlar, Barnabas İncili ve Nikolas Kopernik | Özgürce Podcast

Bu bölümde Özgürce podcast'inin sunucusu Özgür Jerdan ve konuğu Emre Uflazoğlu sizden gelen yorumlara yanıt veriyor. Barnabas İncili, Kutsal Kitap, Hristiyanlık ve ünlü astronom...

Listen

Episode 11

January 04, 2025 00:20:40
Episode Cover

Misyonerlik ve Tebliğ arasındaki En Büyük Farkı Nedir? Hristiyanlara Karşı Nefretin Kaynağıı Nedir?

Misyonerlik ve Tebliğ arasındaki En Büyük Farkı Öğrenin! Hristiyanlık ve Misyonerlik neden Türkiye'de bu kadar negatif bir şekilde görülüyor. Özgürce'nin bugünkü podcastinde, Misyonerlik ve...

Listen

Episode 26

April 19, 2025 00:36:33
Episode Cover

İhanet, Çarmıh ve Havarilerin Korku Dolu Bekleyişi | Özgürce Podcast

Özgür Jerdan ve Pastör Özgür Uludağ’ın samimi sohbetine katılın; İsa Mesih’in ihanete uğrayışı, çarmıha gerilişi ve mezarda yattığı o Cumartesi gününde, havarilerin korku ve...

Listen