Noel Pagan Geleneği Mi? Yoksa Derin Bir Anlam Mı Taşıyor?

Episode 62 December 13, 2025 00:27:13
Noel Pagan Geleneği Mi?  Yoksa Derin Bir Anlam Mı Taşıyor?
Özgürce - Türk Hristiyanlar Anlatıyor
Noel Pagan Geleneği Mi? Yoksa Derin Bir Anlam Mı Taşıyor?

Dec 13 2025 | 00:27:13

/

Hosted By

Tiranus - Herkes Duyana Kadar

Show Notes

Noel bir pagan geleneği mi, yoksa İsa Mesih'in doğumunun kutlandığı kutsal bir bayram mı? "Özgürce Podcast"in bu özel bölümünde, bu sorunun cevabını tarihi ve kültürel bir perspektiften araştırıyoruz. Noel Baba'nın Aziz Nikolas ile olan bağlantısından, Noel ağacının sembolizmine, 25 Aralık'ın Hristiyanlık tarihindeki yerine kadar birçok konuya ışık tutuyoruz. Pagan inançları ile Hristiyan gelenekleri arasındaki yanlış anlaşılmaları gidererek, Noel'in gerçek anlamını ve modern toplumlardaki etkilerini tartışıyoruz. Bu bölümde, tüketim çılgınlığının ötesinde, cömertlik ve paylaşım ruhunun nasıl ön plana çıktığını da ele alıyoruz. Bilgi dolu ve düşündürücü bu sohbeti kaçırmayın!

View Full Transcript

Episode Transcript

[00:00:00] Speaker A: Sevgili dostlar, hepinize selamlar. Özgürce Podcast'inde yeni bir bölümle karşınızdayız. Bugün konuğum, sevgili kardeşim Özgürcer'den. [00:00:08] Speaker B: Sürpriz. [00:00:10] Speaker A: Yeniden Özgür'le birlikteyiz. Hepiniz hoş geldiniz. Adas, sen de hoş geldin. [00:00:15] Speaker C: Hoş bulduk. [00:00:15] Speaker B: İçimden bir selami demek geldi de selamiye de buradan selam olsun. [00:00:20] Speaker A: Onu da bir analım. [00:00:21] Speaker B: Analım, analım. [00:00:24] Speaker C: Selam sana imparator! Selam sana imparator! [00:00:27] Speaker A: Geçtiğimiz hafta hatırlarsanız Noel Baba hakkında konuştuk bol bol. Nam-ı değer aziz Nikola'sın hayatıyla ilgili bazı konulara değindik. Ve o günde söylediğimiz gibi bugün özellikle Noel bir mit midir? Bir pagan efsanesi midir? O konulara değineceğiz ve tarihsel gerçekler ne söylüyor? Onu biraz anlamaya çalışacağız. Evet adaş, Noel bir pagan geleneği midir demeden önce bir efsane avcılığına başlayalım. [00:00:57] Speaker C: Evet, bu Noel dönemi, bu Paskalya dönemi. [00:01:00] Speaker B: Hristiyanlar için en çok böyle atıp tutulan. [00:01:03] Speaker C: Düşünceler hakkında bir cevap verme ve aynı cevabı tekrar tekrar ve tekrar artık Noel. [00:01:10] Speaker B: Geçene kadar ve Paskalya bitene kadar yaptığımız bir spor gibi bir şey aslında bu bizler için. [00:01:15] Speaker C: İnsanlar devamlı şu yanılgıya, şu hataya düşüyor. Bir korelasyon varsa iki bayram arasında bu eşittir nedensellik. Yani o bak bu bilinmeyemezce bunlar aynısı. Araştırma, tarih. Hangisi ilk geldi, hangisi sonra oldu önemli değil. Bunu hatta Sümenler konusunda çok duyuyoruz. Aa bak hepsi oradan gelme. Tamam da balta girmemiş ormandaki elemanda dünyaya yaratılış fikri var. [00:01:41] Speaker B: Yani tamam belki o da oradan geldi. [00:01:43] Speaker C: Yani nereden öyle birbirine yakınsa aynıdır fikri. Çok garip. Genellikle böyle eğitimli, eğitim görmüş insanların da çok tekrarladığı şey. Yani bir beklenmedik yerden de gelebiliyor bu ara sıra. Fakat Noel'e geldik mi işte bu en üst seviyesine ulaşıyor. [00:01:59] Speaker B: O dinden tut da Mısır'a kadar böyle uzanan bütün tanrıları kapsayan bir Yani özellikle. [00:02:05] Speaker A: 25 Aralık işte güneş tanrısı günüdür. Bu yüzden hani bunlar da 25 Aralık'ta kutluyor. Şimdi 1 Ocak'ta kutlamıyoruz diye anlatma derdimiz bitti. 31 Aralık'ta. Bir de 25 Aralık'ta niye kutluyoruz olayı başladı. Bir de özellikle bu Noel ağacı. [00:02:22] Speaker B: Sen TikTok'a fazla düşmediğin için bilmiyorsun biz hala oradayız TikTok'ta. [00:02:29] Speaker C: Bizde derimiz. Anladın mı? [00:02:31] Speaker A: Beni yoruyor tiktak. Girmeyeceğim. Yani iki kültürde de ağaç olması sanki böyle işte bu bundan çaldı diye çıkarıyorlar. Bazı şeyler kullanılmış olabilir. Bazı şeyler şekil değiştirilmiş olabilir. [00:02:45] Speaker C: Çok doğru. [00:02:46] Speaker A: Yani Türkiye'de de sanki kutlanan bütün bayramlar yapılan bütün gelenekler bizim kendi öz kültürümüz mü? [00:02:53] Speaker C: Değil. [00:02:54] Speaker A: Ama birçok şey var ki de bizim öz kültürümüzden çıkıyor. Kendimizin ürettiği kültürler bunlar. [00:02:59] Speaker C: Kesinlikle. Ya bir örnek verecek olursak ülkemiz için söyleyelim. İsa Mesih'in doğumunu kutluyoruz. Ben İstanbul'da 30 yılında 5-6 sene önce şey başlamıştı baya bir Muhammed'in doğumunu kutlama başlamıştı. Herkes bir anda, ben de hatırlıyorum çocukken. [00:03:13] Speaker B: Böyle bir şey kutlamıyorduk biz. Ne oldu? [00:03:15] Speaker C: Ama ne oluyor ister istemez? Yani burada doğum kutlanıyorsa burada da doğum kutlayalım. Burada çarmıha gerildiği günü anıyorsak tamam burada da ölümünü analım. Bu istersemez insanların yaptığı bir şey. Ben bunda olmuyor demiyorum. Fakat mesela Noel Baba ile başçak olursak. Noel Baba fikrinde bile hayır Noel Baba aslında Odin'dir. İskandinav topraklarında koskoca Odin. Odin'le aynısı işte. Aslında Odin'den gelme Noel Baba. [00:03:41] Speaker A: Değil mi? Loki ona bir at vermiş falan. [00:03:43] Speaker B: Yani o filmleri izlerken ben dikkat etmemiştim. [00:03:46] Speaker A: Norveç'e geldikten sonra çok hoşuma gitti. Öyle araştırdım biraz Odin'i falan. Norveç inanışlarını. [00:03:53] Speaker B: Hediye verme geleneği yok diye biliyorum Odin'in. Biraz daha böyle savaşçı bir karakteri var. [00:03:58] Speaker A: Ama belki biz bilmiyoruzdur. O alıyor. Onlar Noel Baba daha çok Odin'dir diyenler de var. Odin, Noel Baba. Noel Baba Odin. İşte uçan bir at var. Sleipnir mi? İşte Loki buna vermiş falan. [00:04:10] Speaker B: Çok güzel hikayeler ama Odin'in yaşamadığını biliyoruz. Hiç kimse şey demiyor, öyle bir iddiası yok. [00:04:17] Speaker C: Ama Noel Baba mübarek yani tarihsel anlamda, kayıtlarda adı geçen bir insan. Bu böyle bir anda gökden verilip milattan sonra 400 civarında yazılan Praxis'te Stratelatis metninde Demreli Nikolaos'tan bahsediyor. [00:04:30] Speaker A: Hani Odin'i ilk defa senden duydum aslında. Ya da böyle sağda solda programdan önce konuşurken. [00:04:36] Speaker C: Türkiye'den olmasa da yurt dışında birçok yerden cevap verir. Çünkü ondan sonra o bize doğru geliyor. Böyle 5-10 yıl sonra bu sefer burada tekrarlanmaya başlıyor. Biz önceden şey yapalım. [00:04:46] Speaker A: Önce Odin'i tanıtan bir video yapalım. Bakın buradan almadık. [00:04:51] Speaker C: Aynen. Ve bir de Odin savaş ve ölüm tanrısı. [00:04:54] Speaker A: Evet. [00:04:54] Speaker C: Onlara bilerek şey yaparsak çocuklarla böyle işsiz işsiz olduğu söylenir. [00:04:58] Speaker A: Pek hoşuma gitti söylememek. [00:05:00] Speaker B: Oh bir. O zaman bir onunla en kolayıyla başladık. [00:05:03] Speaker A: Bir de ağaç meselesi var tabi. [00:05:05] Speaker B: Ağaç meselesi. [00:05:06] Speaker A: Yani. [00:05:07] Speaker C: En çok tekrarlanan söylenen şeylerden bir tanesi. [00:05:10] Speaker A: Hani kimisi torun meşesi. Kimisi cennet ağacı diyor ama ağaç süslemek bir pagan adeti midir? Nereden geliyor? İşte ya da gerçek nedir? Biz nereden, nasıl bir anlam yükleyerek yapıyoruz bunu? [00:05:23] Speaker C: Üniversitedeyken bir arkadaşım yanlış hatırlamıyorum Süleyman'ın özdeşlerinde bir ağaç süsleme üzerine bir ayet var ağaç süslememek üzerine onu kullanırdı şaka olarak. [00:05:31] Speaker B: Böyle tam doğal zaman. Arkadaşlar biz yaptığımız kötü bir şey var yazıyor Süleyman'ın özdeşlerinde. Gerçi hatırlamıyorsam buraya böyle bir metin olarak ekleyebiliriz bunu da. [00:05:39] Speaker C: Yine bir şey yani o zamanki dönemi düşünürsek insanların ağaçları kullanması farklı nedenlerle olmuş olabilir. Bir ağaç o görevi görmüş olabilir ama mesela bu şey olayı sekizinci yüzyıl Almanyasındaki bu torun meşe ağacı olayı. O insanlar direkt o meşe ağacına tapıyorlardı. Ve bir nevi bak oradan aldık, buraya çevirdik, insan etrafında oturuyor. Sanki ona bir o merkezde o ağaç var. Böyle bir fikir oluyor ama bizim bir azizimiz var. [00:06:07] Speaker B: Bu konuyla biraz daha direkt yüzleşen bir arkadaşımız. [00:06:10] Speaker C: Ne yapmış? [00:06:11] Speaker B: Onu paylaşabilir misin biraz? [00:06:13] Speaker A: Yani burada özellikle senin az önce değindiğin nokta 8. yüzyılda paganlar tora adanmış dev bir meşe ağacına tapıyorlar. Bu azizimiz eline baltayı alıp o ağacı kesiyor. O zaman bir övgü değil. Şimdi o da hoş olmadı yani. Hiç yakışık almadı Özgür Bey. [00:06:33] Speaker B: Yani tamam belki lafla anlattı anlattı anlattı olmadı. Bu iş böyle olmuyor. Gidiyor ağacı kesiyor. [00:06:41] Speaker C: Ama insanlar da bu sefer bekliyor. Thor onu cezalandıracak diye bekliyorlar. [00:06:46] Speaker B: Bakıyor bir şey olmuyor. [00:06:47] Speaker A: Meydan okuyor aslında paganizme karşı. [00:06:49] Speaker C: Eğer senin ilahın buysa, senin ilahın benim gibi bir insanı Yok edebilmeli. Bir an durdurabilmeli böyle bir ilahsa. Gerçekten. Ben yenebiliyorsam o zaman da ilah değildir. [00:06:59] Speaker A: Ama anlattı ya. Bir de tabi oradan çıkan bir anlatı var. Bir efsane mi diyelim? Bunu tarihsel gerçeklik demiyoruz. Bakın onu kaydırmayın. [00:07:07] Speaker C: Çoğu hakkında yerimize bir data yok ama olabilir. [00:07:09] Speaker A: Yani meşeğinin devrildiği yerde denilen o. [00:07:12] Speaker C: Yakınlarında. [00:07:13] Speaker A: Bir çam ağacı işte gösterip bu ağaç yaprak dökmez İsa'nın sonsuz yaşamını simgeler diyor. O zaman biraz sanki oradan bir şey başlıyor böyle. [00:07:24] Speaker C: Evet. [00:07:24] Speaker A: Çam ağacı süslemesi işte sürekli yeşil kalması. [00:07:28] Speaker C: Doğru. [00:07:29] Speaker B: Doğru. [00:07:29] Speaker C: Yaşamı temsil ediyor. Yaprak dökmüyor. Bu nedenle daha güzel bir sembol olarak burada benim için şey değil yani sorun değil bir anlamda oradan esinlenmesi de yani tamam bunlar tapıyordu. Biz tapmıyoruz ama bu İsa Mesih'in yaşamını sonsuz yaşamı temsil ediyor diyerek onu alması yani bu garipsenecek bir şey değil çünkü herkes bunu yapıyor. [00:07:48] Speaker A: Bence sorun şu. Yani sorun şu biz şimdi pagan bayramını kutlamak var ya da o dönem olan bazı şeylere ruhsal anlam yüklemek var. O işi biraz herhalde netleştirmemiz lazım. Yani bunlar paganlardan geldi ya da direkt paganlar bunu üretti. O iddia biraz fazla oluyor. İşte yok Noel Baba ile ilgili de dediğin gibi pagan gelenekleri diyorlar. İsa ile ilgili bile yani İsa hiç yaşamadı diyenler var. Yani bir sürü şeyi görmezden gelebiliyor insanlar. İnancını da değiştiremezsin zaten öylesini. Ama şimdi paganın geleneğini kutlamak ayrı bir şey ama bazı şeylere anlam yükleyip yani onun ruhsal anlamını kutlamak çok farklı bir şey. Günümüzde de birçok ülke birçok krallık bunu yapıyor aslında. Bu onların paganist olduğunu mu gösteriyor? [00:08:38] Speaker C: Doğru. [00:08:39] Speaker A: Yani bayramlar şekil değiştiriyor. Kesinlikle. Biraz halka bir şey açıklamak için kullanmam gereken bazı şeyler var. Noel'de tam olarak öyle bir şey. [00:08:49] Speaker C: Kesinlikle. [00:08:49] Speaker A: Hani bu simgeler falan. [00:08:50] Speaker C: Mesela Hristiyan inanç savunmacıları şey yapıyor. Yani diyor ki tamam, böyle bakacaksak Müslümanlıktan önce, İslam'dan önce paganlar da o benzer adetleri yapıyordu, o benzer gelenekleri yerine getiriyordu. O zaman sen pagan mı oldun şimdi? Çünkü aynısını yapıyorsun, benzer hareketler yapıyorsun. Onun içinden otomatik bir anlam değil de anlamı yükleyen sensin. Yani senin de dediğin gibi. Yani bu taraf bana doğru pagan deyip ondan sonra benzer bir şekilde hareket etmek yani iki yüzlük olabilir orada yani biraz. Yani dikkatli olmak gerekiyor. [00:09:20] Speaker A: Öyle kelimeyi belki değiştirmek lazım. Yani pagan bayramı demek yerine ya tamam belki bazı şeyler var onun emaretleri ama onlar öyle yapıyor diye herkes böyle yapıyor anlamına gelmiyor ya da böyle kutluyor anlamına da gelmiyor. [00:09:34] Speaker C: Odin'den ya da Thor'dan geldiğini iddia eden hiç kimse yok yani. [00:09:38] Speaker A: Yani özellikle bu bir nokta daha var. Cennet ağacı. Yani o da Ortaçağ'da 24 Aralık'ta Adem ve Havva'yı anma günüydü. Ve kiliselerde cennet oyunu oynanırdı. Orada ne yapıyorlar? İşte sahnede meyve bulamadıkları için... [00:09:55] Speaker C: Meyve veren ağaç yok o dönemde 24 Aralık'tasın. [00:09:58] Speaker A: Çam ağacına elmalar asıyorlar. İşte bilge ağacı diye. Ve bugünkü süsler de bir nevi o elmalardan geliyor diyorlar. [00:10:07] Speaker C: İki farklı anlatım var, dediğim gibi. Yani önemli olan taşıdığı anlam. Ve ikisinde de benim için dediğim gibi sorun değil. [00:10:15] Speaker A: Yani amaç... Yani o şeyde işte, yani şimdi birisi diyor ki işte tamamen paganların yaptığı bir şeyden çıkan bir olay. Başka bir anlatı diyor ki yok, yani aslında kiliseden gelen bir şey. Bir kilise tiyatrosundan içeriye girdi bu. [00:10:30] Speaker C: İkisi de aslında benzer şey söylüyor. Çünkü birinde de tamam paganların bir inanışı var da biz hepimiz bunu kabul ediyoruz ve o ağaç yıkıldı, kesildi. Onun yerine onlara diyor ki tamam bir ayet sembolizması istiyorsan bu İsa Mesih'in sonsuz yaşamını temsil ediyor deyip onun üstüne hatta yani var olan üstüne daha iyisini vermek. Biz aslında kendi hayatımızda da böyle yapmıyoruz. Yani var olan kültürümüz, her ülkenin kendi kültürü var. Her kültürel gelenek, görenek iyi değil. Bazıları çok iyidir, bazıları berbattır. Tanrı gelir onu alır, değiştirir, dönüştürür. Yani o var olanı kullanır Tanrı. Bunu mesela bir örnek verecek olursam, bir misyoner Papua-Yenigine'ye gidiyor ve orada, literal anlamda balta girmemiş ormanda iki kabile var. Onların arasında ikisiyle de müjde paylaşmaya çalışıyor ve onlar müjdeyi duyunca İsa Mesih'in hayatından, ölümünden çağırmalı kendisini feda edişini duyuyorlar. Herkes şeyi kutluyor, Yahuda İskariotu. Çünkü onların kültüründe bir insana kendini o kadar inandıracaksın ki o son anda o güvenini ezdiğinde ve onları sırtından bile vurduğunda o kendinin kahramanı sen oluyorsun. [00:11:33] Speaker B: Bunu yapıyor ve herkes bunu... Nasıl anlatacağım bunları İsa abisi? [00:11:36] Speaker C: Bir gün bir adetlerinden öğreniyor. Diyor ki iki kabile var. Barış yapmak, esenlik sağlamak için bir bu kabile bu diğer kabileye bebek veriyor. Bebeklerden birini veriyor. Onlar da o bebeğe veriyor. O çocuklar yaşadığı sürece esenlik var. Çocuklardan bir savaş başlatmak istiyorlarsa çocuklardan birini öldürüyorlar, ölüyor. Öldürünce onlar da diğer çocuğu öldürüyor tekrar savaşa. Ve orada diyor ki Tanrı bizimle barış sağlamak için kendi oğlunu verdi ve biz o oğlu öldürdük. Tanrıya savaş açtık. Ve ona rağmen Tanrı bizi affetti. Bir nevi o bebek aracılığıyla affını sundu gibi böyle bir anlatım çıkarıyor ve onlar iman ediyor. [00:12:13] Speaker A: Bu hikaye. [00:12:16] Speaker C: Alıntı evet pagan bir anlamda ama Tanrı o hikayeyi alıp kendi mücesini paylaşmak için kullanıyor. [00:12:22] Speaker A: Tanrı'nın gerçeğini açıklamak için kullanıyor. [00:12:24] Speaker C: Her şey kullanılabilir. [00:12:26] Speaker A: Oradan mesela işte kökler nereden geliyor. [00:12:29] Speaker C: Kesinlikle. Ve biz kutsal kitap aracılığı biz ne aktarıyoruz? Yani öğretimiz ne orada? [00:12:34] Speaker A: Yani bir de 25 Aralık kısmı var işin tamam 24 Aralık'ta ağaç vardı şu vardı bu vardı ama özellikle 25 Aralık Güneş Tanrısı işte ve İncil'in İsa'sı yani hatta bazıları bu kullanılan ikonalarda özellikle İsa'nın başında bir Yani azizlerin daha çok, İsa'nın da aynı şekilde. Başlarında bir hale, bir güneşe benzeyen bir simge var diye. [00:13:00] Speaker B: Doğru. [00:13:00] Speaker A: Ha bak işte bu işte sizin pagan olduğunuzu gösteriyor. Onlardan etkilenmişsiniz. Yani bununla ilgili gerçek nedir? 25 Aralık bu Sol Invictus yani yenilmez güneşin doğum günüydü. Hıristiyanlar bunu çaldı. [00:13:16] Speaker C: Hırhız. [00:13:17] Speaker B: Çok şok yapmışız biz bunu onlara göre. [00:13:20] Speaker C: Ya orada O Sol Invictus, o yenilmez güneş bayramı üzerinden çoğu insan söylüyor. Bunu çok duyuyoruz. Dediğim gibi var olan İncil'i tarihi okumayıp. [00:13:30] Speaker B: Onun üstüne böyle bu detay şeyleri de. [00:13:32] Speaker C: Çok yüksek lisans yapan insanlar olabiliyoruz. Fakat elimizde bir data var. Tarihse olarak bakacaksak Sol Invictus ilk ne zaman geçiyor? İsa Mesih'in doğumluğu 25 Aralık'ta kutlamak ne zaman geçiyor? 274 yılında bu güneş, yenilmez güneş bayramı kutlanmaya başlıyor. Bildiğimiz kadarıyla Roma İmparatoru Aurelian tarafından ilan ediliyor zaten. Fakat elimizde Milattan sonra 204 yılından kalma döküman var. İsa Mesih'in doğumunu kutlamaya başladığımız hakkında en azından çok net bir şekilde kutlanıyordu. 204 yılında ve küçük bir detay var. O da biz 25 Aralık'ta kutlarken onlar 22-24 Aralık arasında kutlanıyor. [00:14:12] Speaker B: Ya aynı şey değil mi deyip böyle. [00:14:14] Speaker C: Düşünüyor çoğu insan ama değil. Arada Hristiyan... Aslında bir şey iddia edecekse kim kimden aldı? O zaman Romalılar Hristiyanlardan aldı dememiz daha doğru olur eğer birisi birinden çalacaksa. [00:14:26] Speaker A: Ya bununla ilgili de bir de tarih konusunda da bir karmışa var. Yani 25 Aralık mı? [00:14:32] Speaker C: Nasıl vardı 25 Aralık'a? [00:14:33] Speaker A: Farklı tarihler mi? Onunla ilgili hesaplama nasıl yapılıyor? Bu işin matematiği nedir hocam? [00:14:38] Speaker C: Bunun için Luka 1'den bakılarak hareket ediliyor. Vaftizci Yahya bildiğimiz gibi babası Zekeriya tapınak nöbetinde ve Yahudi takvimine göre Eylül sonuna denk geliyor oradaki göreve. Şimdi oradan başlak olursak Eylül sonu Yahya ana rahmine düşüyor. Çocuğu olacağı söyleniyor. Zekeriya deli tutuluyor. [00:14:55] Speaker B: Çocuk doğana kadar da dili açılıyor. [00:14:58] Speaker C: Eylül sonu Yahya ana rahmine düşür. 6 ay sonra Mart sonu Melek Meryem'e görünüyor. Tekrardan yani bu var olan bilgi üzerinden bir varsayımlar yapılıyor. Meryem'e görünüyor. İsa'nın bu sefer ana rahmine düşmesi gerçekleşiyor. Mart sonundan Eğer 9 ay sayarsak da 25 Aralık ortaya çıkıyor. Yani Aralık ayı ve o da 25 Aralık seçiliyor. Yani dediğim gibi orada bir şey var. Şu tarihte olabilir, bu tarihte olabilir, düşüncesi olmuş olabilir. Mesela bunu Paskalya için konuştuk. Paskalya için ne dedik? İznik konsilinde. Diyorlar ki Paskalya tarihi budur. Bir şey kutlanacak. Dediğimiz gibi anlam önemli. Ama insanlar ne yazık ki her şeyin arkasında bir şey aradığı için, neden 25 Aralık? Buna göre Aralık ayını seçiyorlar ve 25 Aralık da o tarihlerden biri oluyor. [00:15:42] Speaker A: Yani özellikle Yahudi ve Hristiyan takvim hesabı bu şekildedir. Yani yapılan hesaplama. [00:15:47] Speaker C: Tabii ki... Ve Pagan Güneş takvimiyle de alakası yok yani. [00:15:50] Speaker A: Ama şöyle bir şey de var, bu konuda farklı görüşler de var. Yani ona belki sonraki zamanda gireriz ama... [00:15:57] Speaker C: Mesela? [00:15:58] Speaker A: İsa'nın doğum tarihiyle ilgili. Aralık ayı geçenlik de değil diyen bir görüş de var. [00:16:03] Speaker C: Ve şey demiyoruz zaten. Bizim şu anki iddiamız İsa Mesih 25 Aralık'ta doğmuştur değil. 25 Aralık'ta Hristiyanlar kutluyor. Kilise tarihinde bunu görüyoruz. [00:16:14] Speaker A: Böyle bir hesaplama yapılıyor. 25 Aralık gün olarak şudur deniliyor. [00:16:19] Speaker C: Deniliyor. Fakat biz hiç kimse demiyor İsa o tarih, o gün doğdu kardeşim diye böyle hayatımızı bunun için feda etmeyiz. [00:16:25] Speaker B: Yani sonuçta şey değil. [00:16:27] Speaker C: İsa Mesih doğdu mu doğdu. [00:16:28] Speaker B: İsa Mesih bizim için öldü mü öldü. [00:16:30] Speaker C: O zaman yani o bizim için önemli olan. Burada ama sadece bir anma. Yani bir İsa Mesih demiyor arkadaşlar doğum günümü kutlayın diye bir emri yok bize. Fakat biz anıyoruz. Nevi bir anma taşı bizim için. İsa Mesih beden aldı, immanüel Tanrı sözünü yerine getirdi ve bizi kurtarmak için o operasyona başladı. Bu önemli olan doğum tarihi değildir. [00:16:53] Speaker A: Bu, yani bir kesim var ki buna takılıyor. Başka bir kesim var ki bunların hiçbiri önemli değil. Onlar için önemli olan alışverişi yapmak. [00:17:03] Speaker B: O farklı bir grup zaten. [00:17:04] Speaker A: Noel denilince. Hani bir tüketim çılgınlığı başlıyor. [00:17:08] Speaker B: İndirim, indirim zamanı. [00:17:09] Speaker A: Şimdi de başladı zaten kasım. Efsane kasım indirimleri. [00:17:13] Speaker C: Kasım, aralığa doğru ve bu da işte bizim için çok güzel bir örnek. Hristiyanlık o tarihe bakıp farklı bir şekilde yönelirken bir verme, Tanrı'nın fedakarlığı ve bizim de onu örnek alarak fedakarca vermemiz gereken bir zamanken dünya aynı şeye bakıyor ve. [00:17:28] Speaker B: Diyor ki daha fazla bir şeyler almam. [00:17:31] Speaker C: Edinmem gerekiyor ama öyle ya da böyle Dünya bir nevi takvimsel olarak baktığında dünyanın neresinde olursan olsun biliyor ki İsa Mesih'in beden alışı bu tarihlerde kutlanıyor ve bu vermesinden dolayı ve Noel Baba'da da örneğine bir önceki videoya yaptığımız gibi o veriyor, bizler de hediye veriyoruz çünkü en büyük hediyeyi Tanrı'nın kendisi verdi, kendi oğlunu bizlere vererek. Noel mi ticaretleşti yoksa ticaret mi noelleşti? Bir öncekine yaptık. [00:17:59] Speaker A: Aynen öyle. Bana ikincisi daha mantıklı geliyor. Yani ticaret noelleşti. Ne demek? Bu ticari kesim her şeyi fırsat olarak sonuçta kullanıyor. Haklıların bir yerde de sonuçta insanların etki tepki meselesi, arz talep meselesi. Yani ama işte doyumsuzluk ve pazarlama var ya insanları hep böyle daha lüks tüketime, daha fazla bir tüketime yönlendiriyor. Ve bu dönemler yani Kasım ayında, ben Kasım Aralık ayında Amerika'da olmak istemem herhalde. Yani o kargocuların, Allah yardımcısı olsun. [00:18:33] Speaker B: Zaten direkt uyarılar geliyor kargoculardan. [00:18:35] Speaker C: Diyorlar ki bir ay, iki ay önceden sipariş verin çünkü sonuna kadar mümkün değil. [00:18:40] Speaker A: Türkiye'de bile. Yani şimdi kasım indirimleri muhabbeti başlıyor. [00:18:44] Speaker B: Biz Noel kutlayacak yer bulamıyoruz zaten. Noel'in hediye verme kısmını çözmüş ama. [00:18:48] Speaker C: O taraf çözülmüş. [00:18:49] Speaker A: Dehşet yani o kargo karışıklıkları. Ya bu dediğin gibi bir ticaret var, ticaretin noelleşmesi var. Bir yerde güzel şey açısından yani daha önceki programda mı değinmiştik tam hatırlamıyorum ama bu istatistikler işte dünyadaki yıllık hayır bağışlarının yüzde otuzunun mesela Noel zamanında yani Aralık ayında yapılması. [00:19:14] Speaker B: Doğru. [00:19:15] Speaker A: Veya işte yıllık bağışların %10'unun işte yılın son 3 gününde gerçekleşiyor olması. Yani böyle bir verme kültürü de oluşuyor insanlarda. [00:19:25] Speaker C: Kesinlikle. [00:19:25] Speaker A: O güzel bir kültür en azından. Tamamen tüketime odaklanmak yerine. [00:19:29] Speaker B: Aynen. [00:19:30] Speaker C: Bizde o henüz gerçekleşmedi, o taraf. Biz ticaret tarafını hallettik ama keşke bu hayır kurumları da bir tren yolu hepsi burada kadar biraz daha kendilerini ön plana çıkarma fırsatları olsa. [00:19:40] Speaker A: O biraz herhalde yine sosyal yapıyla ilgili ya. Yani özellikle mesela Amerika'yı düşünürsek orada bu non-profit mi diyorlar? [00:19:49] Speaker C: Non-profit yani kar gütmeyen. [00:19:51] Speaker A: Kar amacı gitmeyen organizasyonlara verilen bağışlar devlet desteğinin ne kadar önemli olduğunu gösteriyor aslında. Yani devlet ne yapıyor kardeşim orada? Senin verdiğin bu bağışı vergilendirmiyor, verginden düşüyor daha doğrusu. Aslında benzer bir şey olsa ne kadar güzel olur Türkiye'de. İnsanları bir şekilde vermeye teşvik ediyorsun. Hem de toplum yararına büyük faaliyetler gerçekleşmeye başlıyor. O güzel bir alışkanlık olmuş. [00:20:18] Speaker C: Büyük organizasyonlar yapabiliyor ama bireysel olarak ya da küçük şirketler için biraz daha zor bu Türkiye'de. Ama daha fazla verdiğimiz, daha fazla paylaştığımız, kendimiz değil diğer insanları düşündüğümüz ve bir de onun üstüne bu klişe cümlelerin arkasında gerçekten bir hakikat var mı? Delil var mı? [00:20:36] Speaker B: Araştırdığımız bir ay olur hepimiz için özellikle halkımız için. [00:20:41] Speaker C: Bunlar yani bu klişeleşmiş sözlerin arkasında neler var? Araştırmalarını tavsiye ederim. Nurullah kardeşimizin de birkaç tane videosu var. Bu Noel ve Paskalya Pagan inançlarından gelme mi diyerekten. Onu ön plana çıkarmak isterim. Yani o videolarını açıklama kısmında paylaşırız. Onu da gidelim. [00:20:59] Speaker A: Daha fazla bilgi almak isteyen olursan. [00:21:02] Speaker C: Kesinlikle. [00:21:03] Speaker A: Güzel. Yani Türkiye'den bir örnek vermek gerekirse aslında benzer şey. Ramazan bayramı, değil mi? Ramazan ayında birçok yardım kolileri hazırlanıyor. İşte birçok kişiye veriliyor. Orada da aslında satışlar zirve yapmaya başlıyor. [00:21:17] Speaker B: Migros hemen bize Ramazan kolisi satıyor. [00:21:21] Speaker A: Bizde de fırsatçılar var. Çok şaşırdım ben aslında. Haberlere bakıyordum o dönem. Yani zamlar o kadar yükseliyor ki o dönem. Millet alıyor ya, indirim yapacaklarına bindirim yapıyorlar. Nasılsa insanlar alacaklar diye. [00:21:34] Speaker B: Bazen aldığım şeylere gelip bakıyorum, fiyatı böyle %30-%40 artmış, ondan indirim yapılıp benim aldığım fiyata. Ama insanlar en azından mutlu hissediyor alırken, indirimi de yakaladık diye ama ne yazık ki kapitalizmde alan kazanmıyor daha çok. [00:21:48] Speaker A: Yani kültürümüzde de o güzel bir örnektir. Yani kendileri, farklı kişileri vermeye teşvik eden bir dönem oluyor. Yani biraz onda çağrışım yapabilirler. Bizim Advent dönemimiz, bizim Noel dönemimiz bir şekilde insanlara yardım edebilmek, bir şekilde yani Aziz Nikolas'ın yaptığı örneği alarak yani birilerine Mesih'in ışığını götürebilmek. [00:22:12] Speaker C: Biz seni hanımlar izliyordur da eşlerimiz ama senin çocuklar izlemiyordur. Var mı aklında bir hediye alacak mısın? Ne alacaksın onlar için? [00:22:19] Speaker A: Hala bilmiyorum. [00:22:21] Speaker C: Benimkiler Lego'da ısrarcı illa Lego. [00:22:24] Speaker B: Oğlum geliyor bana Zafer özellikle. Baba diyor istersen diyor bunu alabiliriz. Hani birlikte alıyormuşuz gibi. Ama sen alırsın, ben oynarım. Böyle güzel bir fikri var. [00:22:34] Speaker C: Büyük ihtimal Lego, ben de ona bakıyordum indirimde mi diye. [00:22:37] Speaker B: Aynı konuştuğumuz şeyi indirimde mi diye. [00:22:39] Speaker A: Evi daha çok doldurmak istemiyorum ben ya. [00:22:41] Speaker C: Ben ama şey yapmaya başladım. [00:22:43] Speaker B: Baktım, kullanmakla şeyi yavaş yavaş odadan çıkarıyorum. İstemiyorlarsa kermesine, bizim kilisenin kermesine gönderiyorum. [00:22:49] Speaker A: Ara sıra diyorsa, hadi seçin hangilerini vermek istiyorsunuz. Onlar oturup bir koli dolduruyor. Bunu istemiyorum, bunu istemiyorum, bunu istemiyorum. [00:22:57] Speaker C: Yani evde durmaktansa bazen çocuklar böyle dursun oynarız. Durmaktansa birilerine verip birileriyle paylaşıp oyuncaklarını paylaşsınlar elbette. Ama ben hiç iyi değilimdir bu hediye alma tarafında. Benim Alasır'ın babası, eşimin babası şunu yapıyor. [00:23:12] Speaker B: Aslında şöyle, annesi babasına istediği şeyi gönderiyor. O, onu satın alıyor. Direkt annesine ulaşacak şekilde. Annesi de kendisi paketleyip Noel sabahı açıyor. [00:23:23] Speaker A: Harika. [00:23:23] Speaker B: Sen bunu aldın aşkım bana. Üzülen kimse yok. Herkes alacağını aldı. [00:23:27] Speaker A: Senin kartından çekilen şey buymuş. [00:23:29] Speaker B: Böyle bir kaç yıllık evlilikten sonra böyle bir çözüm bulmuşlar. [00:23:34] Speaker C: Ama ben çok strese giriyorum yani ne alacağım. [00:23:36] Speaker A: Hediye seçmek de zor ya. Çok zor. [00:23:38] Speaker C: Yani... Ama ben iyi bir dinleyici olmadığımı o zaman anlıyorum. Eminim eşim bahsediyor bir şekilde ama... Birkaç mesaj geliyor. [00:23:46] Speaker B: Kesin. Ama ben biraz böyle yüzüne yüzüne... Aradığınız. [00:23:49] Speaker A: Kişiye şu anda ulaşılamıyor. [00:23:52] Speaker B: Ne istiyordun? Büyütü... Yok ama... Böyle bir şey kötü olur ama güzel bir bayram. [00:23:57] Speaker C: Elbette şehirlerinize bakın. Belki bir Noel kutlaması olabilir. Antalya'da biz Noel kutlamamızı yapacağız. Ondan bir kısaca bahset de. [00:24:05] Speaker A: Pazar konusu açılmışken 28 Aralık'ta Pazar günü Türkan Şoray Kültür Merkezi'nde saat 2'de. Antalya İncil Kilisesi olarak Noel'i yani büyük bir coşkuyla kutlamak istiyoruz. Yani Antalya'daki halk da davetlidir tabii ki. [00:24:21] Speaker C: Kesinlikle. [00:24:22] Speaker A: Yani bizimle kutlamaları bizi sevindirir ve de bizim paylaşımımız zaten aldığımız şey bu. Vermek istiyoruz, paylaşmak istiyoruz. Gelin o sevinci birlikte yaşayalım. [00:24:33] Speaker C: Koromuz olacak. [00:24:34] Speaker A: Tiyatro olacak. Güzel bir program geliyor. [00:24:38] Speaker B: Ramazan Hoca birlikte bir şey yapacağız dedik. [00:24:40] Speaker A: Ama gelirseniz... Nasıl çıkarız bir makalın işinin içinde? [00:24:43] Speaker B: Ben biraz korkmayayım. E-ya ile çözebilir miyiz bu işi bilmiyorum. [00:24:47] Speaker A: Ama... Bir hologram bulalım. [00:24:49] Speaker B: Hayırlısı. [00:24:50] Speaker A: Yani sonuç olarak efsaneler konuşuyoruz. Yani birçok şeyden bahsediyoruz, tüketimden, ticaretten, ondan bundan ama tüm bunlardan ziyade bu dönem bence herkesin yüreğine bakması gereken bir dönem. Yani çok değerli bir süreçtir, çok değerli bir yoklama zamanıdır. Yani özetle birçok şeyden bahsettik. İşte ağaç, cennet bahçesi, işte tarih, İncil hesabı nereden geliyor diye. Noel Baba, bizim demreli Nikolas. Bütün bunlar bize yine daha yüce bir şey göstermek için var. O da İsa Mesih. Yani nihayetinde bu dört advent homu, advent dönemi boyunca bize İsa Mesih'in bize neler getirdiğini, bize neler verdiğini anlatmak için var. [00:25:37] Speaker C: Çok doğru. [00:25:37] Speaker A: Yani internet efsanelerine kulak açmayalım. [00:25:40] Speaker C: Araştırsınlar. İnsanlar paylaşacak bu gibi şeyleri paylaşmak kolay. Kulağa da hoş geliyor. Özellikle bütün dinler aynı, bütün dinler safsata diyen kişilerin de çok kolay bir şekilde paylaştığı bir şey bu. Soru sormak iyi bir şey yani. Sorgularız, emin misin, nereden, kaynak verir misin diyelim yani. [00:25:58] Speaker A: Doğru. Yani efsanelerden ziyade gerçeğe odaklanmaya çalışalım. Bilmediğimiz bir konu varsa bence gidip onu yapanlardan gerçeği öğrenmek lazım. Onun için de kiliselerimiz her zaman açık, biz her zaman buradayız. İnternetten bize yazabilirler, mesaj atabilirler. Seve seve yardımcı olmak isteriz. Ama bu süreci yaparken yani Nikolas'ın, Aziz Nikolas'ın cömertliğini hatırlayalım. Bu ülkenin nereden geldiğini hatırlayalım. [00:26:25] Speaker C: Tanrı'nın o cömertliğini, en cömert olan kendisini feda edecek şekilde bu dünyaya gelip armağan olarak veremeyeceğimiz, karşısında durup bir hak iddia edemeyeceğimiz bir armağanı bizlere veriyor. Kabul etmemizi de istiyor. Dilerim daha fazla insan bu armağanı kabul eder bu yıl. [00:26:43] Speaker A: Amin. Ağzına sağlık kardeş. [00:26:45] Speaker C: Büyücelik olsun senin de ağzına sağlık. Teşekkür ederim. [00:26:47] Speaker A: Sağ ol. Değerli dostlar sizlere de teşekkür etmek istiyorum. Şimdiye kadar izlediğiniz için. Eğer videoyu beğendiyseniz bir beğeni atmayı, kanala da abone olmayı unutmayın. Varsa sorularınızı bize videonun altında yorumlardan yazabilirsiniz, ulaştırabilirsiniz. Advent dönemi gerçekten hepinizin yüreğine neşe getirsin, sevinç getirsin, esenlik getirsin, Mesih'in sevgisini yansıtsın. Önümüzdeki programda yeniden görüşmek üzere. Hoşçakalın.

Other Episodes

Episode 45

August 16, 2025 00:38:40
Episode Cover

Depremde Tanrı Nerede?

Özgürceye'nin bu bölümünde, ülkemizi derinden sarsan deprem felaketini ve onun manevi yansımalarını konuşuyoruz. Konuğumuz Emre Uflazoğlu ile birlikte, acının ve kederin ortasında sıkça sorulan...

Listen

Episode 54

October 17, 2025 00:29:47
Episode Cover

✝️ ⛪️ İncil Değiştirildi mi? Yeni Antlaşma'nın Güvenilirliği Üzerine Kapsamlı Bir Bakış

Bu bölümde, Hristiyan inancının merkezindeki Yeni Antlaşma metinlerinin güvenilirliğini, tarihçi ve ilahiyatçı Mark Madrigal ile derinlemesine ele alıyoruz. İncil'in "değiştirildiği" veya "bozulduğu" iddialarına karşı...

Listen

Episode 4

November 16, 2024 00:34:55
Episode Cover

Dünyayı Değiştiren Hristiyanlık Öğretileri - İsa Mesih’in Benzetmeleri

İsa Mesih’in benzetmeleri, sadece yaşadığı dönemin insanlarına değil, tüm çağlara hitap eden derin öğretilerle doludur. Bu videoda, Dünyayı Değiştiren Hristiyanlık Öğretileri - İsa Mesih’in...

Listen